
“Tabii ki şampiyonluktan dolayı çok mutluyuz. Bunca sıkıntıdan, uzun bir lig maratonundan sonra insanın hedefine ulaşması, takım olarak kendi hedeflerine de ulaşması insanı çok mutlu ediyor; tabii biz de o mutluluğu yaşıyoruz. Bu şampiyonluğun anlamı çok büyüktü dediğiniz gibi ama Gerets’le de yaşadığımız, tüm Türkiye’nin beklediği, adeta hayatın durduğu anda elde edilen zafer de çok büyük bir zaferdi.
Altı maçın seyircisiz oynanması gibi sıkıntılar yaşadık, sonrasında ligin bitmesine altı hafta kala hocamızın istifa edip gidişi ve yaşadığımız maddi zorluklar… Bunların hepsi üst üste bindiğinde gerçekten sıkıntılı bir dönemden sonra bu şampiyonluk elde edildi. Herkesin burada payı ve özverisi var. Bütün arkadaşlarımla birlikte kendimize çok inanıyorduk, sezon başından beri hedefimizi şampiyonluk olarak belirledik ve bu doğrultuda her zaman çalıştık. Galatasaray’ın şampiyonluğunun sürpriz olduğunu söyleyenler var. Ben kesinlikle bu şekilde değerlendirmiyorum. Sezon başından sonuna kadar baktığımızda genel olarak bu yarışta önde olan ekip bizdik. Son haftalarda çok az hata yaptık, hatta son 6-7 hafta hiç hata yapmadık. Son metreleri deparlı bir şekilde geçtik. Rakiplerimizde yendik.
Son haftalara gelindiğinde hocamızın görevi bırakacağını düşünmedik. Takım olarak da aklımızın ucuna bile gelmedi. Şartlar demek ki hem hocamız acısından hem de yönetimimiz acısından o şekilde gerektirdi, demek ki bizim dışımızda gelişti bu olaylar. Biz de buna saygı göstermek zorundaydık. Profesyonel futbolcular olarak biz işimizi yapmak zorundayız. Son 6-7 haftaya girilirken bir numaralı adaylardan birisiyiz. Bu saatten sonra şampiyonluğu bırakmamız tabii ki olmazdı. Biz futbolcular olarak kenetlendik, aşağı yukarı her gün toplantı yaptık. Dertleştik, beraber şampiyon olacağımıza inandığımızı, bu işi başarabileceğimizi söyledik ve sonucu herkesin desteği ile hep beraber bu işi kurtardık.
Lincoln’ün derbi öncesi kadro dışı kaldığı zaman ben de ameliyat oldum. Benim için de kötü bir gündü o. Daha doğrusu ameliyat kararı verilmişti o gün ben de derbi de oynamayı düşünüyordum ancak ameliyat kararı verilmişti. O karar da hocanın vermiş olduğu karardı. Biz bu olayların hep dışındayız. Futbolcu olarak bize verilen görevi yapmak durumundayız. Sahaya sonuçta 11 kişi çıkılıyor. Galatasaray’ın her oyuncusu bir değer, tabii ki büyük maça hazırlanılırken iki oyuncunun kadro dışı kalması moralleri bozabilir. Ama biz bunların üstesinden gelebilecek bir takımız, kadro olarak da geniş bir takımız. O maçtan da galip ayrıldık, daha sonra arkadaşlarımız yeniden aramıza döndü. Sadece o maçlık bir karardı. Her futbolcunun başına gelebilir. Zaman zaman biz de kadroya giremedik, bazen taktik olarak dinlendiriyor bazen o maç için uygun görülmüyor, hepsi hocanın taktiridir. Bunları her zaman saygıyla karşılamamız gerekmektedir. Bir sonraki haftaya da çalışıp hazır hale gelmemiz gerekiyor.
Ben eleştirileri kendi açımdan pozitif olarak alıyorum. Herkesin düşüncesine saygı göstermek durumundayız. Ben 7 yıldır Galatasaray’dayım. İstatistiklere baktığımız zaman en fazla oynayan oyunculardan biriyim Galatasaray’da. Sakatlık dönemlerim haricinde genelde her maça ilk 11 başladım diyebilirim. Zaman zaman yedek kaldığım maçlar oldu. Son 7 yılın en fazla oynayan oyuncularından biriyim. O yüzdün ben bunları olumluya çeviriyorum kendi kafamda.
Sezona gayet iyi başladım, yani bu sene en iyi başlangıçlarımdan birisiydi. Tabii ki devam etmek istiyordum. Milli Takım’da da oynamaya başlamıştım o dönem. Buraya geldiğimde Beşiktaş maçına hazırlanmaya başladık. Ne yazık ki o dönem ağrılarım iyice arttı. Ben devam etmek istedim ağrılarımla ama ne yazık ki yapamadık ve ameliyat kararı aldık. Bu ameliyat kararı ile yaklaşık 2 ay oynayamayacağım söylendi ancak biraz uzadı, 4 ay gibi bir süre geçti. Bu dönemin 2 ayda geçeceğine inandığım için beni çok etkiledi bu dönem. Sakatlık döneminde ben çalışmalarımı çok iyi yaptım. Ağrılarla da olsa geçeceğine inanarak yapınca, sürekli ağrılarla oynayınca, bu 4 ay benim için bir ızdırap oldu. Çok kötü günler geçirdim bu dönemde.
Sakatlığım uzayınca endişelerim arttı, ağrılarım azalınca da gerçek performansımı yakaladım ve şu anda da Milli Takım’dayım.
Basına kapalı idmanlarda sakatlığım yeni geçtiği zaman topa zor vuruyordum. Cevat Hoca’nın çok büyük emeği var hatta bana ‘Ayhan topa vurmasan da sen oynayacaksın’ diyordu. Cevat Hocamızın bu şampiyonlukta çok büyük emeği var, işin hep arka planındaydı, o dönemlerde de bize çok yardımcı oluyordu. Özellikle bire bir yapılan idmanlarda Cevat Hoca’nın bize kattıkları çok önemli. Ben 4 aylık dönemde, gece gündüz diyebilirim Cevat Hoca benimle ilgilendi. Kimsenin olmadığı dönemlerde de bizimle buraya gelip antrenman yapıyordu. Gerçekten teşekkür etmek istiyorum, gerçek performansımı yakalamamda çok büyük emeği var.
R. Carlos’un başarıları, futbolu tartışılmaz. Brezilya milli takımı ile kazandığı kupalar belli; Real Madrid’te yakaladığı Şampiyonlar Ligi kupaları, lig kupaları; yani çok başarılı bir oyuncu. O yüzden Carlos’u örnek gösterdim. Yani ben çocuğumdan bile bir şeyler öğrenebilirim, karakter olarak böyleyim. Herkesten bir şey almaya çalışan bir yapım var. Doğrularını almaya çalışıyorum, en azından.küçük çocuk bile olsa gocunmam bir şeyler kazanmaya bakarım.
Şimdi ben 7 yıldır Galatasaray’dayım. Galatasaray’ın içini de biliyorum.Galatasaray’ın bana kattıkları da ortada. Böyle durumlarda bizlerin ön plana çıkmamız gerekmektedir. Biz yaş olarak da diğer oyuncuların ağabeyleri konumundayız. Hasan’ın, benim, Hakan ağabeyin, Ümit’in, Okan ağabeyin kattıkları ortada. Uzun yıllardır buradayız. O yüzden bizim bu dönemlerde biraz daha bir şeyler katmamız gerekiyordu. Genç oyuncuların çoğunlukta bulunduğu bir ekibiz. Son haftalara girildiğinde bunun stresi gitgide artıyor. Bunların altından kalkabileceğimizi genç arkadaşlarımıza anlattık. Ben de kendi adıma üstüme yüklenen sorumluluğun altından kalktım .
Ben Gaziantep ve Beşiktaş’ta hep hücuma yönelik oynadım. Galatasaray’a geldiğim zaman daha çok defansa yönelik oynamaya başladım. Bu adaptasyon dönemi benim için zordu. İlk olarak ben 5-6 hafta kadroda yer almadım. Lucescu’nun ilk başladığı dönemde, ama daha sonra hocanın benimle bire bir konuşması, ilgilenmesi ve benden beklentilerinin daha farklı olduğunu anlatması ve benim de kafa olarak kalite olarak değişmeme yol açtı. Zaten aslında dünya futboluna bakarsak oyunun çift yönünü oynayan oyuncular daha önemli. Hem ofansif hem defansif anlamda önemli orta saha oyuncularının, tek yönlülerinin tercih edilmediği dönemdeyiz. Çok tempolu geçiyor maçlar. Ben de bu özelliklerimi o dönemde kapamaya çalıştım. Lucescu, ardından Fatih Terim döneminde, Fatih Hoca’nın bize her şeyi anlatması, bize öğrettikleri, ondan sonra oyun karakterimde değişikliklere yol açtı. Ben de uzun dönemdir öyle oynamaya çalışıyorum. Zaman zaman ofansif oynamak durumundaydım. O görevi de yerine getirmek durumundayım. Ama oyunun iki yönünde oynamak da çok zevkli. Bizim de büyük takım olarak futbolumuzu karşı takıma geçirmemiz gerekmekte.
Aslında futbolcuların çok özel hayatı olmaz, ben öyle inanıyorum. En azından benim için öyle. Ben günlerimi ailemle beraber geçiriyorum. Gezmeye ve dolaşmaya vaktimiz olmuyor. Yoruluyoruz ve dinlenmemiz gerekiyor. Bir sonraki maça veya antrenmana. O yüzden geneline baktığımızda vaktimi ailemle geçiriyorum. Alışveriş yapıyorum, çocuklarımla oynuyorum. Genelde böyle.
Tugay ağabey örneği bizim için çok önemli bir örnek. Hakan ağabey örneği bizim için güzel bir örnek. Onlar iyi bir seviyedeler, yaşları ilerlemesine rağmen aynı seviyede büyük takımlarda oynayan oyuncular. Onlar bizim önümüzde birer örnek. Amacım, gücüm yettiği sürece oynayabilmek. İnşallah bu dönemde sakatlıklar da az olur. Nefesim yettiği sürece Allah'ın bana verdiği güçle devam etmek amacım.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder